Atum

Atum

Hem erkek hem de dişi için, “farklılaştırılmamış olan kimse” anlamına gelen Atum, ilkel varlıktı ve dünyanın yaratıcısıydı. Güneş tanrısının ilk şekli olarak tanınmış olan Atum, güneşe tapınmanın merkezi ve eski bir şehir olan “Heliopolis’in Efendisi” olarak isimlendiriliyordu. Güneş inancı ile ilişkilendirilmesi nedeniyle, Atum, sonunda, güneş tanrısı Re ile birleşerek Re-Atum olmuştur. Heliopolis’in yaratılış miti, bize, gök ve yer ayrılmadan önce, Atum’un, kaos suları olan Nun’un, toprak yığınına dönüşmesiyle oluştuğunu söylemektedir. Atum, menisinden ilk yer tanrıları olan Shu’yu (Hava) ve Tefnut’u (nem) yarattı. Zamanı gelince, bunlardan, Geb (yer) ve Nut (gök) oluştu. Geb ve Nut’tan ise, Osiris ve İsis (birbirlerinin erkek/kız kardeşleri ve aynı zamanda, karıları/kocalarıdırlar) ve Set ve Nefitis (hem erkek/kız kardeş hem de karı/kocadırlar). Bu ilk 9 tanrı, bir tanrı ailesi olan Heliopolis Ennead’ını oluşturdular.

Atum, sadece yaratıcı tanrı olmayıp, aynı zamanda, firavunun koruyucusu ve bekçisiydi ve ünvanlarında birisi, “Mısır Kralı’nın Babası” idi. Eski Krallık döneminde (MÖ 2686-2181), piramidin mezar odasındaki ölü kralı kucaklayıp göğe yükselterek, onu, Akhenu seku denen, “yok olmaz yıldız” haline getiren Atum idi.

Yeni Krallık döneminde (MÖ 1550-1295), Atum, Karnak’taki Amun Tapınağı’nın duvarlarında görüldüğü gibi, kralın taç törenine başkanlık ediyordu. Kapılar Kitabı’nda, Atum, parmak tırnaklarını yılana dürterek, yılan Nekebu-Kau’ya boyun eğdirtir ve kötü yılan Apofiz’e karşı koyar ve onu, idama mahkum eder. Atum, Ölüler diyarında seyahat ederken, ölünün ruhunu korur. Atum, genellikle, Yukarı ve Aşağı Mısır’ın birleştirilmiş kırmızı-beyaz tacını giymiş insan biçiminde görünür. Çoğunlukla, elinde, velayet değneğini tutarak, tahtta oturmaktadır. Boğa, aslan, semender ve firavunfaresi, Atum için kutsaldı.

Aşağıdaki videoda, Atum‘un kısa bir tanıtımı yer almaktadır:

Kaynak: http://www.scribd.com/doc/48268429/Egyptian-Mytology-a-to-Z-P-Palmer-2010

Çeviren: Yalçın Ceylanoğlu

HER HAKKI MAHFUZDUR.